COVID-19 salgınıyla ilgili Türk Tabipleri Birliği’nin görüşlerini, tabip odalarının ve hekimlerin izlenim ve önerilerini kamuoyuyla paylaşan Van ve Mardin Tabip Odası başkanları Emniyet Müdürlüklerine çağrılarak, ifadeleri alındı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin konuyla ilgili açıklamasında, yetkilerini Anayasa’dan ve kuruluş yasasından alan TTB’nin ve tabip odalarının, kamu yararını gözetme ve halkın sağlığı konusunda sorumlulukları bulunduğuna işaret edildi. Açıklamada, bu derece büyük bir salgın hastalıkla karşılaşan toplumun doğru bilgilere ulaşabilmesi için gerekli açıklamalarda bulunmanın, TTB ve tabip odalarının hakkı ve ödevi olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak; her zaman olduğu gibi, hiçbir baskıya boyun eğmeden ve herhangi bir güç odağından çekinmeden, yasanın bize verdiği görev ve mesleki değerlerimiz uyarınca, sahip olduğumuz bilgileri meslektaşlarımız ve bütün toplum kesimleriyle paylaşmayı sürdüreceğiz” denildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Bilginin Paylaşılmasının Engellenmesi Girişimlerini Sakıncalı Buluyoruz
COVID-19 salgınıyla ilgili Türk Tabipleri Birliği’nin görüşlerini, tabip odalarının ve hekimlerin izlenim ve önerilerini kamuoyuyla paylaşan Van ve Mardin Tabip Odası başkanlarımız Emniyet Müdürlüklerine çağrılıp ifadeleri alınmıştır.
Toplumun ağır şekilde etkilendiği, ama sağlık çalışanlarının çok daha yakıcı şekilde hissettiği salgın hastalıkla ilgili olarak bilgi edinme çabası haklıdır ve salgınla mücadele için de gereklidir. Öncelikle kamu otoritesi topluma karşı şeffaf olmalı, denetlenebilir bilgileri düzenli ve ayrıntılı olarak paylaşmalıdır.
Bununla birlikte, bilgi paylaşma tekeli hiçbir kamu otoritesine ait değildir. Anayasa ve kuruluş yasasıyla kamu yararını gözetmek, halkın sağlığını korumak ve hekimlerin halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmakla görevlendirilmiş olan Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları bu derece büyük bir salgın hastalıkla karşılaşan toplumun doğru bilgilere ulaşabilmesi için gerekli açıklamalarda bulunma hakkına sahip olduğu kadar ödevlidir de.
Diğer yandan, ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelidir. Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir (Anayasa m.26). Anayasa’da temel haklar arasında sayılan düşünceyi açıklama ve yayma hakkı, özüne dokunulmaksızın demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olarak, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği gibi sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir (Anayasa m.13.) Düşünceyi açıklama özgürlüğünün sınırları Türk Ceza Kanunu’nda ve Türk Medeni Kanunu’nda belirlenmiş; kişilere yönelik hakaret veya tehdit oluşturan, suçun ve suçlunun övülmesi niteliğinde olan düşünce açıklamaları yasaklanmıştır. Temel hak niteliğindeki ifade özgürlüğüyle ilgili olarak, yasayla getirilmeyen bir sınırlamanın idari otoriteler tarafından uygulanması Anayasa’nın ihlal edilmesidir.
Toplumla bilgi paylaşımında; kişisel verilerin korunmasına, bilgilerin doğru ve güncel olmasına özen göstermek ve özellikle felaket zamanlarında toplumu paniğe sevk etmekten kaçınmak önemlidir. Ancak bunu sağlamanın yolu tek sesli bir iletişime izin verip toplumun geri kalanını susturmak değildir.
Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak; her zaman olduğu gibi, hiçbir baskıya boyun eğmeden ve herhangi bir güç odağından çekinmeden, yasanın bize verdiği görev ve mesleki değerlerimiz uyarınca, sahip olduğumuz bilgileri meslektaşlarımız ve bütün toplum kesimleriyle paylaşmayı sürdüreceğiz.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi