Basına ve Kamuoyuna 

Maalesef bir kaç gün önce hayatının baharında genç bir meslektaşımızı kaybettik. Öncelikle kederli ailesine, arkadaşlarına ve sağlık camiamıza  sabırlar diliyoruz.

Son zamanlarda ülke genelinde giderek artan hekim intiharlarını kaygıyla takip ediyor ve artmasından endişe duyuyoruz. Tabi ki yaşanan tüm olaylarda birden fazla etmenin, durumun kişilerin psikolojisini etkilediğini hepimiz biliyoruz, ancak hekimlerin son yıllarda giderek artan çalışma ortamındaki zorluklar, mobbing, şiddet gibi önemli mesleki problemler hekimleri tükenmişliğe sürüklemektedir. 

Ronahi arkadaşımız da günde 2000-2500 çocuğa bakılan acil serviste görev yapmaktaydı. Aynı hastaneye bir günde 5000-5500 arası acil servis başvurusu olmaktadır. Bu rakam 1 dakikada 4 hastaya yani 15 saniyede bir hastaya bakılmasını gerektirmektedir. Sağlık Bakanı Sn. Fahrettin Koca’ nın paylaştığı verilere göre acil servise yapılan başvuruların %80 i acil değildir. Yeni mezun olmuş genç hekimler bu hasta yüküyle karşı karşıya kalmaktadır. Şiddet ortamı, ekonomik kriz, anlayışsız yöneticiler, malpraktis davaları ve şikayet hatları gibi sorunlarla bu durum genç hekimler için içinden çıkılamaz bir hal yaratmakta, tükenmişliğe yol açmaktadır. Sağlık sisteminin her alanında hekimler mutsuz, umutsuz bir şekilde görevini yapmaktadır. Genç hekimlerin omuzuna binen bu yükün azaltılması, çalışma şartlarının düzeltilmesi, meslek onuruna uygun ortamın sağlanması Sağlık Bakanlığı’ nın sorumluluğu ve görevi olduğunu bir kez daha kendilerine hatırlatmak istiyoruz.

Bir kez daha genç meslektaşımıza  Allah’ tan rahmet diliyor, meslektaşımızın anısına ve ailesinin acısına saygı göstermek adına kelimeleri seçerken, paylaşımlar yaparken tüm basın emekçilerini ve sosyal medya kullanıcılarını daha sağ duyulu davranmaya ve daha özenli bir dil kullanmaya  davet ediyoruz.