Sağlık hizmetlerinin temel ilkelerinden biri olan hasta mahremiyeti, insanların sağlık hizmetlerine erişim hakkını ve sağlık bilgilerinin gizliliğini içerir. Üzülerek ifade etmek isteriz ki, Son günlerde kuduz tanısı nedeniyle Şanlıurfa’da yatışı yapılan, yabancı uyruklu bir hastanın görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması tıp etiğine ve hasta haklarına yönelik ciddi bir ihlal olmuştur.
Hastaların sağlık bilgilerinin ve görüntülerinin izin alınmadan paylaşılması, hem hastaların mahremiyetinin çiğnenmesine neden olurken aynı zamanda toplumda güven duygusunu zedeler. Tıbbi gizliliğin korunması, sadece hukuki bir zorunluluk değil aynı zamanda insan haklarına saygının da bir ifadesidir. Her bireyin sağlık durumu özel ve mahremiyetle korunan bir alan olmalıdır.
Görüntülerde hidrofobisi olan hastaya su ile yapılan uygulama tıbbi değerlendirme kapsamında olmadığı gibi, şiddet olarak değerlendirilmeli, uygulama yapanların kimlik ve konumları da araştırılarak eziyet veya işkence suçu kapsamında ele alınarak gerekli soruşturmalar yürütülmelidir.
Bu vesileyle, tüm sağlık profesyonellerini ve toplumu hastaların gizliliğini koruma konusunda daha da duyarlı olmaya, tıbbi etik ilkelerine ve hasta haklarına gereken saygıyı göstermeye davet ediyoruz. Şanlıurfa Tabip Odası olarak, hastalarımızın ve toplumumuzun sağlık hizmetlerine güvenle yaklaşabilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz.
Ayrıca son dönemde Şanlıurfa ve çevre illerde yaşanan kuduz vakalarının artışı, toplumsal sağlık açısından ciddi bir endişeye yol açmaktadır. Bu vesileyle Şanlıurfa Tabip Odası olarak, kuduzun önlenmesi ve yayılmasının engellenmesi amacıyla Sağlık Bakanlığını harekete geçirmeye yönelik bir çağrıda bulunmak istiyoruz.
Kuduz, insanlar başta olmak üzere birçok canlı türünü etkileyen ölümcül bir hastalıktır. Bu hastalık, özellikle hayvanlardan insanlara geçişte büyük bir risk oluştururken, yetersiz aşılamalar ve kontrolsüz popülasyon artışları nedeniyle bölgede artan kuduz vakaları endişe vericidir.
Sağlık Bakanlığının, bölgedeki kuduz vakalarını azaltmak ve önlemek amacıyla etkin ve hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir. Bu çerçevede aşağıdaki adımların atılması önem arz etmektedir:
1. Aşılamaların Artırılması: Özellikle risk altındaki bölgelerde hayvan aşılamalarının yaygınlaştırılması ve aşılanan hayvanların kayıt altına alınması sağlanmalıdır.
2. Bilinçlendirme Kampanyaları: Toplumu kuduzun tehlikeleri konusunda bilinçlendirmek amacıyla kampanyalar düzenlenmelidir. Kuduzun belirtileri, nasıl bulaştığı ve nasıl önlenebileceği halka aktarılmalıdır.
3. Kontrol ve İzleme Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Kuduz vakalarını izlemek ve kontrol altında tutmak amacıyla etkin mekanizmalar oluşturulmalı, vaka sayıları takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
4. Hızlı Tepki: Kuduz vakalarının bildirildiği andan itibaren hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmelidir. Risk altındaki alanlarda hemen müdahale edilerek salgınların önüne geçilmelidir.
Toplum sağlığı her şeyden önce gelir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığını, kuduz vakalarının artışını önlemek ve bölge halkının sağlığını korumak amacıyla gerekli adımları atmaya davet ediyoruz. Umarız ki, alınacak önlemlerle bu tehlikeli hastalığın yayılması engellenir ve bölgemizdeki insanlar güvende olur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.