12 Temmuz 2023 tarihinde Lütfü Seray ismindeki vatandaşımızın kuduz hastalığından dolayı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Bu olayı takiben ceşitli bölgelerde başka kuduz şüpheli temas vakalarının da ortaya çıktığı haberlerini almaktayız. 1885 yılında uygulanan ilk başarılı kuduz aşısından 138 yıl sonra hala kuduz hastalığından kayıplar vermek kabul edilebilir değildir.
Pek çok hayvan kaynaklı(zoonoz) hastalık gibi kuduz hastalığının önlenmesi, insan ve hayvan sağlığının birlikte ele alınmasını gerektiren bir durumdur. Bu nedenle, insan kuduzu ya da kuduz şüpheli temas vakalarında dahi hayvan sağlığından sorumlu kurum ve birimler müdahalede geride kalmamalıdır.
Mevcut durumda hayvan sağlığından sorumlu birimlerin hızla vaka ve salgın yönetimi çalışmalarını tamamlamaları bu çerçevede gerekli olan ya da gerek duyulan kitlesel köpek aşılaması, hayvan hareketi kısıtlaması, itlaf, izolasyon çalışmalarını yürütmeleri beklenmektedir.
Şüpheli teması olan bireylere de Sağlık Bakanlığı Kuduz Saha Rehberi doğrultusunda sağlık kurumları tarafından uygun müdahale edilmesi önemlidir. Bu yönden sağlık çalışanlarına ve bazı kurumlara kuduz ile ilgili eğitimler verilmelidir.
Genellikle yakıcı sorun ortadan kalktığında olaylar unutulmakta sorunlar bir sonraki olaya kadar ertelenmektedir. Kuduz hastalığı için de sorunun hemen çözülmesi mümkün görünmemektedir.
Bilimsel yöntemler ve deneyimler insan kuduz vakalarının önlenmesi için öncelikle köpek kuduzunun daha sonra da vahşi doğadan kaynaklanan kuduzun ortadan kaldırılmasını işaret etmektedir.
Bu çerçevede;
Köpek ve kedi gibi evcil hayvanların kayıt altına alınması ve kuduz aşılarının her yıl yapılması, bu süreci hızlandırmak için gerekli görüldüğünde kitlesel kuduz aşılamaları yapılması,
Aşı maliyetinin devlet bütçesinden desteklenmesi,
Sahipsiz kedi ve köpeklerin kontrolsüz üremelerinin ve hareketlerinin sınırlandırılması, aşılanması ve sahiplendirilmesi,
Kuduz şüpheli teması olan insan vakalarına müdahale ile ilgili sağlık personeli eğitimlerinin aralıklı olarak güncellenmesi, aşı-immumglobülin gibi tıbbi malzeme eksikliklerinin oluşmasına izin verilmemesi gereklidir.
Bu temel müdahaleler yapıldıktan sonra gerekirse vahşi doğaya yönelik çalışmalar da planlanabilecektir.